Aylık arşiv 25 Kasım 2020

Malkara Tarıma Dayalı İhtisas Süt Organize Sanayi Bölgesi Toplantısı

Kamu tüzel kişi/kişilerince kurulan; tarım ve sanayi sektörünün entegrasyonunu sağlamaya yönelik tarıma dayalı sanayi girdisini oluşturan bitkisel ve hayvansal üretimin ve bunların işlenmesine yönelik sanayi tesislerinin yer aldığı mal ve hizmet üretim bölgesini ifade etmektedir. Bu kapsamda Tekirdağ ili Malkara ilçesinde de yeni bir proje başlıyor. Malkara’da bilindiği gibi farklı ölçeklerde çok sayıda süt işletmeleri mevcut bunların bir organize sanayi çatısı altında bulunması işletme sahipleri ve bölge için önem arz etmektedir.

Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Hayvansal üretim veya bitkisel üretim ile birlikte sanayisinin oluşturulmasına yönelik projeleri kapsamaktadır.  Hayvansal üretim ve Bitkisel üretim olmak üzere iki temel sektörü kapsamaktadır.

Hayvansal tdiosb’lerde, Süt Sığırcılığı, Besi Sığırcılığı, Su ürünleri yetiştiriciliği, Koyun ve Keçi yetiştiriciliği ve Manda yetiştiriciliği gibi konularda kurulabilir. Hayvansal üretim konularında TDİOSB’ler kurulmadan önce detaylı fizibilite çalışmaları yapılarak uygun alan ve sektörlerin tespiti gerekmektedir.

Hayvancılık konulu işletmelerde en önemli konulardan biri yerleşim alanı içinde kalmış veya kısa süre sonra yerleşim içinde kalacak hayvan işletmelerinin şehir dışına çıkarılmasıdır. Bu bakımdan hayvanlık konulu TDİOSB’lerde yer seçimi çok önemlidir. Yer seçiminde yerleşim yerlerine olan uzaklık, yem ve su temini konusunda iyi bir bölge oluşu ayrıca bölge halkının hayvancılığa yatkın oluşu en önemli konulardır.

Malkara ilçesi içerisinde köylerdeki yerleşim yerleri içerisinde sıkışmış ve potansiyelini etkin değerlendiremeyen başta aile işletmeleri olmak üzere süt üreticilerinin, Malkara Belediyesi sınırları içerisinde belirlenmiş olan alanda modern ve daha iyi örgütlenmiş bir yapıda üretim yapmalarının sağlanarak, Tekirdağ ve Ülkemiz ekonomisine katkı sağlanması yanında, çevreye duyarlı bir üretim altyapısının oluşturulması hedeflenmektedir.

Bu doğrultuda Malkara Tarıma Dayalı İhtisas Süt Organize Sanayi Bölgesi Bilgilendirme Toplantısı Valilik Toplantı Salonu’nda Vali Aziz Yıldırım’ın katılımıyla yapıldı.

Toplantıda TDİOSB ile ilgili yer seçim ve fizibilite çalışmaları görüşüldü.

Toplantıya Vali Aziz Yıldırım’ın yanı sıra Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ve proje paydaşları katıldı.

Proje ile özellikle mevcutta süt üretimi yapmasına karşın yerleşim alanı içerisinde kalması dolayısı ile büyüyemeyen işletmeler için oluşturulacak sürdürülebilir altyapıya sahip alanlarla süt üretim miktarının arttırılacağı, bunun doğal sonucu olarak da ekonomiye yeni süt ürünleri işletmecilerinin katılması amaçlanmaktadır.

Kaynak; Tekirdağ Yeni Haber

Tarıma Dayalı Jeotermal Sera İhtisas OSB’lerde Hedef; İyi Tarım,İstihdam, ve İhracaat

Jeotermal enerjinin birçok sektörde maliyetleri düşüren önemli bir girdi olduğunu biliyoruz. Yenilenebilir ve sürdürülebilir özellikleriyle jeotermal enerji, tarım ve enerji sektörü için önemli bir kaynak.

Özellikle jeotermal enerjinin olduğu bölgelerde iyi tarım uygulamalarının yapılmasına yönelik destekler her geçen gün artıyor. Bu destekler sayesinde illerimizde teknolojik modern sera yatırımlarının arttırılması hedefleniyor. Böylelikle daha iyi ve kalite ürün yetiştirilmesi sağlanacak ve jeotermal enerji kaynakları ile daha az enerji gideri kullanılarak birim maliyet düşürülmesi sağlanacaktır. Birim maliyeti düşen ürünlerin yurt dışında daha karlı bir şekilde pazarlanması sağlanmış olacaktır. Ayrıca bu ürünleri ülke ekonomimize sağlayacağı katma değer ile tarımda ihracatta önemli artış sağlanmış olacaktır.

En Son Aydın’da Sera TDİOSB Kuruldu.

Denizli Sarayköy, Ağrı Diyadin ve İzmir Dikili’de tüzel kişilik kazanan Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölge’lerinden sonra Aydın’da jeotermal enerji ile ısıtmalı sera TDİOSB kuruldu.

Aydın, jeotermal kaynakları ile zengin illerimiz biri konumunda. Ancak son yıllarda bazı çevreci grupların jeotermal elektrik santrallerinin çevre kirliliği yarattığı gerekçesiyle jeotermal kaynaklara karşı bölge halkı kışkırtılmaktadır. Hatta bölgenin en önemli tarım ürünü olan incir üzerinden bir tepki politikası oluşturulmaya çalışılmaktadır. Fakat bölge halkı bölge bir yaklaşım içinde olmamakla birlikte jeotermal sektöründen daha fazla katkı bekliyor. Özellikle jeotermal kaynaklı seralar ve şehir ısıtma sistemleri ile daha fazla istihdam ve daha fazla katma değer sağlanmasını istiyor. Bu konuda 5-10 kişilik ekiple yönetilen milyon dolarlık jeotermal santraller yerine jeotermal ısıtmalı modern sera gibi yüksek istihdam sağlayan yatırımlar isteniliyor.

Yerel yönetimler ve valiliklerde jeotermal kaynakların doğrudan kullanımına yönelik projeleri destekliyor. Özellikle vatandaşın yararına olan onların hayatını kolaylaştıran yatırımlara destek veriliyor artık. Avrupa Birliği proje çağrılarında da aynı durumu görüyoruz. AB projelerinde de bundan sonra jeotermal elektrik santrallere değil, jeotermal kaynakların doğrudan kullanımına destek verileceği belirtiliyor. Zaten aktif olarak şehir ısıtma ve modern sera yapılarında jeotermal kaynaklar kullanılıyor. Önümüzdeki süreçte jeotermal kaynakların JES’ler dışında birçok farklı sektörde kullanılacağına hep birlikte şahit olacağız gibi görünüyor.